Eğitimde, iş hayatında ve kurumlarda hiç olmadığı kadar konuşulmaya başladı 21. Yüzyıl becerileri. Peki nedir bu beceriler? Biz anne babalar ve eğitim sistemimiz çocuklarımıza nasıl katkı sağlar?
Malum her geçen gün bilim ve teknoloji alanında devrim niteliğinde çalışmalar yapılıyor. Dünya değişiyor meslekler yenileniyor. Artık sanayi devrinde kalan etkin, dürüst, adil olma, yönergeleri takip edebilme becerileri evrimleşerek yerini derinlemesine düşünme, sorunları yaratıcı biçimde çözümleme, takımlar halinde çalışabilme, farklı araçları kullanarak anlaşılabilir biçimde iletişim kurabilme, esnek,gerektiğinde inisiyatifi ele alabilme yetkinliklerine dönüşüyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 21 eyalette uygulanan ve 33 kurum tarafından desteklenen bir stratejik eğitim projesi olan “Partnership for 21st Century Learning (P21)” adlı projede, 21. yy. becerilerini şöyle tanımlandı.
A-Öğrenme ve Yenilik (4C) Becerileri
Eleştirel Düşünme ve Problem Çözme Becerileri
Yaratıcı Düşünme ve Yeniliği Uygulama Becerileri
İletişim ve İşbirliği Becerileri
B-Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri
Bilgi Okur-yazarlığı
Medya Okur-yazarlığı
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT) Okur-yazarlığı
C- Yaşam ve Kariyer Becerileri
Esneklik ve Uyum
Girişimcilik ve Öz-Yönelim
Sosyal ve Kültürlerarası Beceriler
Üretkenlik ve Sorumluluk
Liderlik ve Sorumluluk
Peki bu değişme nasıl ayak uyduracağız ve çocuklarımıza bu yetkinlikleri nasıl kazandıracağız. İki önemli unsur burada devreye giriyor. Okul ve aile.
Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı ilk olarak yeni yüzyılın öğretmen profili üzerine bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bunu müfredat güncelleme çalışmaları, yeni yüzyılın öğrenci profili çalışması, FATİH Projesi ve TYÇ izlemiştir. Son olarak 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’ni açıklayan bakanlık, çağa yönelik orta vadeli eğitim politikası hedeflerini belirlemiştir. Türkiye’de 21. yüzyılın ilk yılında Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (2001) tarafından 21. Yüzyıla Girerken Türk Eğitim Sistemi’nin İhtiyaç Duyduğu Çağdaş Öğretmen Profili adlı oldukça kapsamlı (768 sayfa) bir rapor yayınlanmıştır.
MEB tarafından 2018’in son çeyreğinde önümüzdeki üç yıllık süreçte atılacak politika adımlarının genel çerçevesini oluşturan bir vizyon belgesi açıklanmıştır. Ayrıca Bakanlık 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde doğrudan 21. yüzyıl becerilerine yönelik bazı hedefer de belirlemiştir. ( Kaynak: Ercenk Hamarat, 21.yy Becerileri Odağında Türkiye’nin Eğitim Politikaları)
Dünya’da ise STEM yaklaşımı 21.yüzyılın niteliklerine sahip öğrenciler yetiştirilmesine en uygun zemin hazırlayan eğitim sistemi olduğu söylenmektedir. STEM; fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) gibi dört önemli disiplinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan bir öğretim modeli olarak tanımlanıyor. STEM alanlarındaki kavram ve becerilerin birbiriyle bütünleştirilip, gerçek hayattaki bir probleme veya olaya uygulanmasıyla bu kavram ve becerilerin öğrenciler tarafından daha anlamlı öğrenilmesine fırsat sağlıyor.
Umuyorum okullarda en kısa zamanda bu uygulamalar teoride kalmaz ve gerçekleştirilir. Peki bizler anne baba olarak evde ne yapmalıyız?
Prof. Dr. Selçuk Şirinin verdiği güzel bir mesaj var: “ oku, gez ve oyna” . Çocuklarımız yeterince değişen sınav sitemlerinden, derecelendirmelerden, öğrenme düzeylerini ölçemeyen testlerden, istemeden içine girdikleri akran yarışlarından, gereksiz dayatılan kurslardan nasibini almış durumda. Bizim anne baba olarak yapmamız gereken en önemli şeyler bence de onları okumaya teşvik etmek beraber okumak, onlarla gezmek ve en güzel öğrenme şekli olan onlarla oynamak. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun inanın sizlerle geçirdiği bu etkin ve kaliteli vakitler karakterine büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca geçridiğiniz zaman sonunda onun yetenek ve becerilerini daha iyi gözlemleyip onu tanıma fırsatına erişebileceksiniz. Eğer çocuğunuzu iyi tanırsanız ona daha iyi rehberlik edeceksiniz.